MİAMİ

MİAMİ

4 Haziran 2015 Perşembe

İSPANYA
İtalya’dan başlayıp Monaco ve Nice ile devam ettiğim gezimde sıra Barselona’ya geldi. Nice’den uçakla Barselona El Prat havalimanına geçeceğim. Schengen ülkeleri arasında geçiş olacağı için her hangi bir pasaport kontrolü vs yok. Alışmışız biz ülke değiştirirken pasaport kuyruğuna girmeye, şehir değiştirir gibi ülke değiştirmek tuhaf gelse de büyük kolaylık.
BARSELONA
Öğle saatlerinde havaalanına indim. Her zaman olduğu gibi toplu taşıma kullanarak merkeze geçeceğim. Trenle(hafif metro) merkeze gidebiliyoruz. Ama tek gidişlik bilet almak pek mantıklı olmuyor. Burada sistem biraz karışık, turistler için birkaç alternatifli bilet/kart var. Bana en mantıklısı T10 denilen 10 binişlik metro kartı geldiği için bunu aldım. Fiyatı 9,80 Euro. Bu kart ile 10 kere metroya ve bazı otobüs hatlarına binebiliyorsunuz. Havaalanı ve merkez arasındaki gidiş gelişlerde de kullanılabiliyor. 4 günlük Barselona gezimde sadece 6 kez bu kartı kullandım. Yani normal bir turist/gezgin için T10 on binişlik kart çok rahat yeter. Ayrıca bu kartı bir kere metro girişinde kullandığınızda 75 dakika içinde başka bir metroya geçerseniz tek kullanım hakkınız ile iki kez metroya binmiş olursunuz. Biraz karışık oldu ama anladınız siz (: Kartın diğer bir güzelliği de aynı anda iki kişinin kullanımına açık olması. Yani geziyi iki kişi yapıyorsanız bu kart çok daha hesaplıya gelir.
Barselona’da metro hattı çok zengin. Nerdeyse şehrin en ücra köşesine bile hat döşemişler. Tabi şöyle bir detayı da atlamamak gerekiyor. Metro hattını 6 kısma ayırmışlar. T10 bileti ile sadece 1. Kısım yerlere gidebiliyorsunuz. Ama merak etmeyin 1. Kısım bütün görülebilecek, gidilebilecek yerleri kapsıyor.
Ayarladığım hostel tam La Rambla caddesinin hemen başında yani tam Barselona’nın kalbinde olduğu için ulaşım sorunu yaşamadım. La Rambla’yı bizdeki İstiklal caddesi gibi düşünebilirsiniz. Hem gündüz hem gece yapılabilecek hemen hemen her şey bu caddeden başlıyor diyebilirim.
Havaalanından hostele gelmem yaklaşık 45 dk sürdü. Metro aktarmalarında yerin altındaki geçişler çok havasız ve bunaltıcı olsa da trafik sorunu yaşamadığınız için buna katlanabiliyorsunuz. Hostelde 3 gece konaklamak için 8 kişilik odada gecelik 16 euro verdim. Fiyata kahvaltı dahil. Odaya gittiğimde diğer gezginlerle kısa bir tanışma faslından sonra çantamı bırakıp dışarı çıktım.
La Rambla caddesi hemen kendini sevdiriyor. İstiklali seviyorsanız burayı da çok seversiniz. Bolca ara sokak ve her ara sokakta başka dükkanlar var. Gez gezebildiğin kadar. Birde tarihi yapıyı korudukları için atmosfer çok daha keyifli. Cadde boyunca birçok sokak sanatçısı göreceksiniz. İşlerinde de gayet iyi yapıyorlar. La Rambla’nın sonu yat limanına çıkıyor. Ve biraz daha yürüyerek plaja ulaşıyorsunuz. Denizin merkeze bu kadar yakın olması muhtemelen Barselona’nın turistik bir yer olmasında büyük pay sahibi. Eğer oteliniz La Rambla’ya yakınsa terlik ve havlunuzu alıp yürüye yürüye plaja gidebilirsiniz. Deniz tatilini sevenler için de Barselona güzel bir alternatif.
Gezime İtalya’dan başladığım ve buraya gelene kadar da birçok müze gezdiğim için İspanya’da müze olayına pek girmiyorum. Müze sevenler için ise ilk aklıma gelen Picasso müzesi. Barselona’ya tekrar gelirsem gideceğim ilk müze burası olacaktır.
Kaldığınız otel ya da hostelden muhakkak bir şehir haritası edinin. Bu gibi haritalarda neresi gezilir, nasıl gidilir, hangi durakta inmek gerekir gibi birçok detayı rahatlıkla bulabilirsiniz. Sonra zaman ve keyfinize göre gezmeye başlarsınız.
Gezmek istedikten sonra Barselona’da gidilecek onlarca yer var. Ben biraz rahat bir gezi istediğim için 4 gün boyunca kafama göre gezdim, dolandım. İlla şuraya gitmem gerekli, orayı da göreyim diye kendimi pek hırpalamadım. Şehir güzel olduğu için sokaklarını gezmek bile insana ayrı bir zevk veriyor. Bazı günler de hosteldeki arkadaşlarla takıldım. Gerçi her gece beraber takıldık da bazen gündüzleri de gezdiğimiz oldu. Hostelde kalmanın avantajlarını sonuna kadar kullandım (:
Barselona denilince beklide ilk akla gelen Sagrada Famili Kilisesidir. Buraya gittiğimde kapıdaki sıra yüzünden içeri giremedim. Güneşin altında dışarıda sıra beklemek bana eziyet gibi geliyor. Eğer bileti on-line alırsanız sıra beklemiyorsunuz ama o zamanda bilet fiyatı artıyor. Sonraki günler tekrar gelirim dediysem de öyle geçti gitti bir daha da gelemedim. Eğer buraya gelmeye niyetliyseniz fazladan ücret ödeyip bileti on-line almanız yerinde olacaktır.
Daha sonra Park Güell’e doğru yola koyuldum. Allah’tan burada pek giriş sırası yoktu. 4-5 ay öncesine kadar girişler ücretsizmiş ama artık ücretli yapmışlar. Yetişkinler için bilet fiyatı 7 euro. Burası özellikle çocuklar için daha gezilebilir bir yer olabilir. Kendinizi masal diyarındaymış gibi hissediyorsunuz. Yapılar, kullanılan renkler, her şey masalımsı. Tepedeki manzarada ayrı bir güzel.
Yeme içme işine gelecek olursak. Genelde marketten alıp hostelin mutfağında bir şeyler yaptım. Ne olsa vaktim çoktu. Kafama göre aldım, pişirdim, yedim. Bazen odadakilerle beraber yapıp yedik. Ara sıra dışarıda yediğim de oldu ama sonuçta Barselona bize göre pahalı bir yer, 10 eurodan aşağıya düzgün bir yemek bulmak zor. Dışarıda yemeğe para harcayacağıma aynı parayı gece gezmesine ayırmayı tercih ettim (:
La Rambla caddesi gündüz olduğu gibi gecede pek hareketli geçiyor, her daim insan kalabalılığı var. Ara sokaklarda, özellikle aşağı doğru inerken sol tarafta kalan sokaklarda eğlenceli barlar ve birkaç gece kulübü mevcut. Eğer lokal barları bulabilirseniz içecekler 1 eurodan başlar. Turistik yerlere giderseniz fiyatlar direk yükselir. Gece hayatı İtalya’ya göre çok daha hareketli ve haftanın 7 günü gençlerle dolu diyebilirim. Hafta içi gece kulüplerine giriş genelde 5, hafta sonu ise 10 euro. Bu fiyata içecek vs dahil değil sadece giriş ücreti. Ve bahsettiğim mekan kesinlikle giriş ücretini hak etmeyen sıradan yerler. Kalitesiz müzik, kalitesiz mekan. Ama başka alternatif olmadığı için buralarda takılmaya devam ediyoruz.
Tanıştığım İspanya’lı gençler de fiyatların yüksek olmasından şikayetçi. Hatta birkaç kez mekana girmek istediler ama 10 euro giriş ücretini görünce hepsi vazgeçti. Ne yalan söyleyeyim bazen 10 euroyu görünce ben de vazgeçtim (: Aslında bize pahalı gelen şey onlara da pahalı geliyor ve bu durumdan aşırı şikayetçiler. İtalya’da olduğu gibi burada da tanıştığım üniversite öğrencileri okulu bitirip bir şekilde başka ülkeye gitme peşindeler. İşsizlikten ve maaşların kötülüğünden yakınıyorlar. Bir de üstüne üstlük İspanya’da da bu kadar çok evsiz insanı görünce Avrupa’ya bakışım biraz daha değişti. Pekte dışarıdan görüldüğü gibi rahat, ferah yerler değilmiş. Paran varsa eyvallah her şey güzel de eğer durumun kötüyse şartlar çok zor.
Neyse sosyoekonomik tespitimizi de yaptıktan sonra yazıya devam edelim (:
İspanya insanı bana cana yakın, sıcakkanlı geldi. Ne zaman bir parkta otursam ya da dinlenmek için bir yerde mola versem hep birileriyle tanışma fırsatım oldu. Her ne kadar kötü İngilizcem olsa da isteyince herkesle anlaşılabiliyor (: Yine mola verdiğim bir yerde yanıma oturan kızla konuşurken sohbet Barselona – Real Madrid maçına geldi. Ertesi gün bu maç vardı ama bilet fiyatları aşırı yüksek, en az 300 euroyu gözden çıkartmalısınız. Tanıştığım kız eğer ucuz bilet istiyorsan maç saati stadın çevresinde dolan, elinde bilet kalan karaborsacılardan daha uyguna tedarik edebilirsin dedi. Kadınların bile maçlara bu denli ilgili olması şaşırttı beni. Her ne kadar biletler pahalı olduğu için maça gidemediysem de hosteldeki arkadaşlarla beraber lokal bir mekanda maçı izleyebildik. Odadakilerden birinin İspanyol arkadaşı bizi güzel bir mekana götürdü. İçeride hem Madridli hem de Barselonalı taraftarlar vardı. Stadyum gibi herkes kendi tezahüratını yapıyor, kavga dövüş olmadan kendi takımlarını destekliyordu. Gönülde maçı Nou Camp’da canlı canlı izlemek vardı ama bir dahaki sefere deyip eğlenceli bir şekilde maçı izleyerek geceye devam ettik.
Barselona’da 3 gece 4 gün nasıl geçti anlamadan buradaki gezimi bitirerek Madrid’e geçmek zorunda kaldım. İmkanım olsaydı birkaç gün daha kalmak isterdim ama yaptığım plana uymam gerekiyordu çünkü Madrid’den Porto’ya alınmış uçak biletim var. Neyse, Madrid’e gece otobüsü alarak hem bir gece konaklama ücretinden yırttım hem de bir günümü yememiş oldum. Otobüs bileti 32 euro. Yol yaklaşık 6-7 saat sürüyor.

MADRİD
Sabah otogara indiğimde saat 07:00 di. Hemen metro istasyonunu bularak kalacağım hostele doğru yola koyuldum. İstasyon otogarın hemen altında olduğu için bulması kolay. Ayarladığım hostel yine şehrin merkezinde olduğu için hostele gitmem de gayet rahat oldu.
Normalde check-in saati 13:00 dü ama odada boş yatak olduğu için erken check-in yapmama izin verdiler. 6 kişilik odada 14 euro gecelik yatak ücreti verdim. Yol biraz yorduğu için odada 2-3 saat kestirip dışarı çıktım.
Çok sıradan olacak ama Madrid için ilk izlenimim klasik başkent şehri diyebilirim. Bir tam gün Madird’i gezdikten sonra bu düşüncem değişmedi hatta daha da pekişti.
Her zaman olduğu gibi hemen bir şehir haritası edinerek nereye nasıl gidilir kafamda daha da bir netleştirdim. Madrid’de, Roma ve belkide biraz Barselona gibi her yere yürüyerek gitmek pek kolay değil. Aradaki mesafeler biraz uzun. Yollar daha bir geniş, parklar daha bir büyük. Yürüyerek giderim derseniz yorucu ve zaman kaybı olabilir. Ama konaklayacağınız yer merkezdeyse kraliyet sarayı, güneş kapısı, Santa Maria katedrali ve birkaç önemli meydanı benim gibi yürüyerek gezebilirsiniz. Bu gibi gezilerimde elimden geldiğince şehri yürüyerek gezmeye çalışıyorum. Böylece belkide her hangi bir katedrali ya da müzeyi gezerek göremeyeceğim yaşam kültürünü canlı canlı görmüş oluyorum. Ara sokaklardaki yerel restoranlarda hem hesaplı hem de leziz şeyler yiyebiliyorum. Bizdeki esnaf lokantası gibi diyebilirim (:
Şehirde kalabalık meydanlar çok. Özellikle Plaza Mayor ve Puerta del Sol meydanları gece gündüz hareketlidir. Sokak sanatçıları yine buralarda da sanatlarını icra ediyor ve izlemesi gerçekten keyfili. Bu iki meydan arasını ve bizim İstiklal caddesi gibi olan Calle Del Arenal caddesini yürüyerek gezmek mümkün. Bu civarda mağazaları gezerek ve etrafı dolaşarak yarım gününüzü çok rahat doldurabilirsiniz. Vaktiniz varsa bir tam gün bile buralarda geçirebilirsiniz. Ben Madrid’de hepi topu bir gece, bir gün kalacağım için elimden geldiğince önemli yerlerini görmeye çalıştım. Ama bu kısa sürede Madrid’in ne gündüzünü ne de gecesini sevemedim. Sıradan bir şehir gibi geldi bana. Tekrar Madrid’e gelir misin deseler hiç sanmam derim. Barselona’dan aldığım etkiyi maalesef Madrid’den alamadım.
Alış-veriş için ise Zara ve aynı grubun markasına ait bir sürü mağaza mevcut. Fiyatlar bizdekine göre %20 daha ucuz. Eğer 100 euro üstü alım yaparsanız tax free ile alış-verişiniz baya hesaplı olabilir. Ve Zara mağazalarında bizlerde olmayan çeşitlilik var. İspanya’nın en sevdiğim yanı bu giyim alış-verişiydi. Gerçi Zara ve benzeri dışındaki mağazalar pek hesaplı olmasa da genel itibariyle tekstil uygun diyebilirim.
Gece olduğunda Calle Del Arenal civarında birkaç mekanı gezdim ama bana biraz boş gibi geldi. Biz alışmışız kalabalık ortamlara, mekanı biraz boş görünce tuhafımıza gidiyor. Biraz dolandıktan sonra belkide hafta içi olduğundan gecesi pek güzel gelmedi. Bilmiyorum belki ben doğru yerlerde gezmedim ya da güzel yerlerini bulamadım ama niyeyse sevemedim burayı. Sabah erkenden Porto’ya uçuşum olduğu için hostele gidip bari biraz dinleneyim dedim.
Hostel’den havaalanına metroyla gidiş 5 euro. Merkezden yaklaşık 45 dakikada gidiliyor. Madrid – Porto uçuşumu Ryanair den 15 euroya almıştım. Bileti önceden aldığım için baya hesaplıydı. Çantamda kabine sığdığı için ekstra bagaj ücreti vermeyerek direk uçağa geçtim.
Rynair gibi low cost uçan firmalarda bazen biletleri çok komik rakamlara alabiliyorsunuz ama eğer bagaj verirseniz bilet parasının iki-üç katını talep edebiliyorlar. Bu gibi uçuşlarda çantanızın kabin boyutlarında olmasına muhakkak özen gösterin. Sonra bileti ucuz aldım derken bagaj parasıyla bütçeyi sarsmayın (:
Barselona sayesinde İspanya’dan keyifli bir şekilde ayrılarak İleride bir Barselona gezisi daha yapılabilir diye düşünüyorum… taaa ki Portekiz’i görene kadar (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder